Hastalıklarının prangalamadığı iki dahi
Hepimiz zaman zaman güçten düşüyor ve kısa süreli hastalıklar geçiriyoruz. Neyse ki belli takviyelerle atlatıyoruz. Hatta bazen başarısızlıklarımızın yükünü hastalıklarımıza yüklüyoruz. Şimdi size öyle iki örnek vereceğiz ki evlerden uzak diyeceğiniz iki hastalığa sahip iki kişi. Ama bu durum onları izole etmemiş, aksine yaptıkları işlere daha da derinden, tutkuyla bağlamış. Biri şizofreni hastası bir diğeri ise otistik spektrum bozukluğuna sahip… Biri dünyanın önünde düğme iliklediği matematik, diğeri ise fizik dahisi… Hastalıklarının prangalamadığı iki dahi… Başarınızı engellediğini düşündüğünüz şeyleri tekrar gözden geçirmek ister misiniz?
John Forbes Nash Jr.
Oyun kuramında ve diferansiyel geometri alanında köklü değişiklikler yapmış; aynı zamanda kısmi diferansiyel denklem üzerinde de çalışmış Amerikalı matematikçi. Kendisiyle anılan Nash denklemi ve şizofreni hastalığı Akıl Oyunları adlı filmde bir araya getirilmiştir. Filmde tüm hayatı hastalığının üzerinden ve yaşadığı nevrotik psikozlar üzerinden resmedilmiştir. Çevresinde hiç olmayan kırmızı kıyafetli insanlar görüyordu. Karısı bu hastalıkla uzun süre mücadele etmeye çalışsa da Nash’in oldukça fazla çalışan beyni buna izin vermiyordu. Bulduğu matematik denkleminin hastalığının en coşkulu dönemlerine gelmesi akıllarda soru işaretlerine sebep olmuşsa da bu başarısına gölge düşürememiştir. Oyun teorisi John Nash’e ait matematik kuramı olarak literatüre geçmiştir.
Albert Einstein
Albert Einstein; Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi ve bilim insanıdır. 1921 yılında Einstein, Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür. Ancak Einstein hayatı boyunca pek çok zorlukla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bunlardan biri okul hayatını etkileyen zeka geriliği tanısıdır. Her ne kadar tıp doktorları tarafından bu tanı koyulmuş olmasa da o dönem okulundaki öğretmenleri tarafından sınıfta istenmeyen bir öğrenci olmuş. Hatta ailesine o meşhur mektubu yazan öğretmeni yüzünden kendini eve kapattığı ve haftalarca dışarı çıkmadığını da günlüklerinden öğreniyoruz. Modern Fiziğin babalarından Einstein Otistik Spektrum Bozukluğuna sahipti. Asperger sendromuna benzese de bir takım farklılıkları var. Bu hastalığa sahip kişiler kendini uzun uykulardan uyandırmakta zorlanır. Sürekli uykulu ve yarı baygın halde dolaşırlar. Uyanıkken rüya görenler bile vardır. Beyin loblarının arasındaki bağlantı sadece yaşamsal faaliyetleri sürdürecek kadardır. Dünyanın gıpta ettiği ve aldığı kararlarda ilham kaynağı olan dahinin hastalığı düşününce kendisine pranga vuramamış dedirtiyor.