Avustralya, biometrik yüz, iris ve parmak izi tanıma sistemini havaalanlarına yerleştirmeye başladı.
Avustralya, yolcuların pasaport göstermeden, hatta kimseyle konuşma yapmadan çıkıp gitmelerine imkan tanıyacak biometrik yüz, iris ve parmak izi tanıma sistemini havaalanlarına yerleştirmeye başladı. ‘Kesintisiz Yolcu’ projesinin amacı, “hızlı, kesintisiz self-işlem deneyimini yolcuların yüzde doksanı kadarlık bir oranı için oluşturmak. Böylece sınır kontrolü yüksek tehdit seviyesindeki yolcular üzerinde odaklanılabilecek. Avustralya Sydney Morning Herald gazetesi “Pratik özelliğe sahip bu plan uluslar arası yolcuların yurtiçi yolcuları gibi havaalanlarından elini kolunu sallayarak gitmelerine imkan tanıyabilir” diyor.
Sistem, ülkeye on yıl önce yerleştirilen pasaport taraması yapan ‘SmartGates- Akıllı Kapılar’ ın yerini alabilir. Hükümetin biometrikleri yerleştirme planı, uygulaması zor olabilir. Göç İdaresi ve Sınır Kontrolü sözcüsü Hükümet konuyla ilgili esaslı bir çözüme henüz sahip değil, dolayısı ile firmalardan “yolcuların kendi işlemlerini yapabilmelerine imkan tanıyacak yenilikçi çözümler sağlamak üzere” teklif araştırması yapmaya başladı diyor Göç İdaresi ve Sınır Kontrolü sözcüsü.
Sistem nasıl çalışacak?
Yolcuların yüzde doksanının konumlanmış bir sistem olmadan işlemden geçirilmeleri oldukça güç gibi görünüyorsa da Göç İdaresi bu sistemin getirilerinin bir bölümünün halihazırda ‘SmartGates’lerle başarıldığını belirtti. Coyne, olası bir yerleşke durumunda yolcular, herhangi bir duraksamaya sebebiyet vermeden biometriklerinin kontrol edilecekleri koridorlara yönlendirilebilirler dedi. Biometrik tarayıcılar bazı Amerikan hava alanlarında test edilmekteler fakat sadece pasaport bilgilerinin doğrulanması noktasında bir metod olarak.
Muhtemelen yolculardan, biometriklerini kimlik bilgileri ile birlikte sisteme kaydettirmeleri talep edilecek. Bu tip bir talep gizlilik ve güvenlik endişelerine sebep olabilir. Her yerde olduğu gibi Australya’daki hükümet kurumları da güvenlik saldırılarına karşı korumalı değil, dolayısı ile bu eğer saldırganlar sadece kimlik bilgilerini değil fakat aynı zamanda iris taramalarını ve parmak izlerini de çalarlarsa bu büyük bir baş ağrısı olacaktır. Yüz tanıma sistemi de aynı zamanda tartışmalı bir konu ve yanlış kanaatlere ve ırkçılık iddialarına ve diğer sorunlara yol açıyor.
Bu fikir gizlilik komisyonundan geçirildi
Fakat yine de Avustralya hükümeti bu fikri gizlilik komisyonundan geçirdi ve 2015 yılında havalanlarındaki vatandaşlardan ve yabancılardan daha fazla biometrik veri toplamaya imkan veren bir yasayı kabul etti. Bu veriler arasında parmak izleri, resimler, ses kayıtları, görüntü kayıtları, iris taramaları, parmak izleri ve uzunluk, kilo gibi bilgiler bulunuyor. Hükümet biometrik denemeleri Temmuz ayında canberra’da bulunan küçük bir yedek havalaanında başlatmayı ve Mart 2019 gibi bütün uluslar arası havalaanlarına konumlandırmayı planlıyor.
