Baba, kız, oğul
Her ne kadar başlık, teslis inancına bir gönderme gibi duruyorsa da, aslında hiç ilgisi yok. Daha çok konuyla ilgili olarak 1.400 küsür yıl önce Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed “Sallallahü aleyhi ve sellem” ‘in dile getirmiş olduğu önemli bir hususun, Amerika’lı bilim adamlarınca teyidini ortaya koyuyor.
Söz konusu çalışmaya göre araştırmacılar, yürümeye başlayan kız çocuğu babalarının, erkek çocuğu babalarına oranla daha ilgili olduğunu ortaya koyuyor.
Kız çocukları ile erkek çocukları babaları tarafından farklı muamele görüyorlar
Atlanta’da bulunan Emory Üniversitesi’nden Jennifer Mascaro ve meslekdaşları, 48 saat boyunca yapmış oldukları bir çalışmada, babaların erkek çocukları ile kız çocukları arasındaki etkileşimlerini gözlemlediler. Yapılan gözlem, babaların çocuklarının cinsiyetlerine bağlı olarak konuşma ve oynama şekilleri arasında etkileyici bir fark olduğunu ortaya koydu.
Kız çocuğu olan babalar, erkek çocuğu olan babalara oranla %60 oranında çocuklarıyla daha ilgili olarak vakit geçirdiler. Aynı zamanda beş kat fazla kızlarıyla ıslık çalıp, şarkı söyleyen babalar, neler hissettikleri konusunda da daha açık sohbetler yaptılar.
Erkek çocuk babaları ise çocuklarıyla kız babalarına oranla günlük olarak üç kat daha fazla kavga-dövüş tarzında aktivitelerde bulundular. Aynı zamanda ‘kazanma’, ‘en iyi’ ve ‘gurur verici’ gibi başarıyla ilgili kelimeleri daha çok kullanmaya temayül gösterdiler.
Araştırmacılar aynı zamanda çalışmaya katılan babaların beyin taramalarını da yaptılar. Yapılan incelemede kızlarının mutlu, üzgün ya da nötral duygularını ifade eden resimlerini gören babaların, bu duygularla ilgili beyindeki ilgili bölümün, oğullarının aynı tepkileri ifade eden resimlerini gören babaların ilgili beyin bölümlerine oranla daha aydınlık olduğu gözlendi.
Behavioral Neuroscience adlı dergide yayınlanan çalışmanın araştırmacıları yaptıkları açıklamada “Kız babaları ile erkek babalarını günlük doğal ilgiye dönük davranışlarını ve çocuklarının resimlerine verdikleri tepkileri karşılaştırdık. Elde ettiğimiz sonuçlar gerçek hayata yönelik davranış şekillerinin ve beyin fonksiyonlarının çocuğun cinsiyetine göre değiştiğini gösteriyor” diyorlar.
Araştırmacılar kız babalarının neden erkeklere oranla daha farklı davrandıklarına dair net bir açıklama yapamıyorlar. Babaların çocuklarına karşı vermiş oldukları bu tepkinin geçmişte insanlığın toplumsal uygulamalardan kaynaklanan normlarla ilişkili olarak gelişen bir evrim biçimi olup olmadığı konusunda da kararsızlar.
Ailelerin çocuklara vermiş oldukları farklı tepkinin kız ve erkek çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki etkisi
Fakat şurası da göz önünde bulundurulmalı ki ailelerin kız ve erkek çocuklara karşı gösterdikleri davranışlardaki farklılıkların kişilik gelişimleri üzerinde etkisi olabilir.
Babaların kızlarına karşı ‘ağlamak’, ‘yalnızlık’ ve ‘göz yaşı’ gibi kelimeleri kullanmaya daha meyilli olmalarının, kızların erkeklere oranla daha yüksek empati sahibi olmalarına yardımcı olduğu düşünülüyor.
Kız babaları aynı zamanda vücutla ilgili ‘yüz’, ‘şişman’, ‘göbek’ ve ‘yanak gibi kelimelerle alakalı bir üslubu daha çok kullanıyorlar. Araştırmacılar, bu masumane etkileşimin kızlarda, erkeklere oranla vücutlarının görüntüsüyle ilgili olarak daha hassas olmalarının da bir sebebi olabileceğini öne sürüyorlar.
Araştırmacılar aynı zamanda babaların erkek çocuklarının duygusal beklentilerine karşı ne denli tepkisiz kalabildiklerini de belirterek, olumsuz bir netice çıkardılar. Erkeklerde görülen sınırlı duygusal tepkiler, sosyal etkileşim eksikliğine ve depresyona neden olabiliyor.
Mascaro kıssadan hisse babında, şöyle diyor;
“Babaların, tüm iyi niyetlerine rağmen, erkek çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına karşı daha az tepkisel oldukları gerçeği, farkına varılması gereken önemli bir durum. Duygulara eşlik etmek herkes için iyi bir şeydir; yalnızca kızlar için değil”