İncinin doğası ve oluşumu
Günümüzde herkesin kendince değer verdiği kıymetli bir eşyası vardır. Bu maddi ya da manevi olarak kişiden kişiye değişen değer yargılarıyla bezenmiş eşyalardır. Manevi olarak sizleri kıymetli hissettirenler hiç şüphesiz maddi olanlara göre çok daha fazla kıymetlidir elbette. Ancak şimdi biraz bir canlıdan dönüşen ve eşyalarımızı kıymetlendiren bir eşyaya bakalım mı? Üstelik yalnızca şimdilerde değil tarihin tozlu sayfalarında da oldukça kıymet görmüş bir eşya bu.
Evet. Tahmin edebileceğiniz üzere bu bir ziynet eşyası. İnci. İncinin denizden geldiğini biliyorsunuzdur elbette. Ama ne şekilde olduğunu bir de bizden dinlemek istersiniz belki.
Dünyada çok nadir nadir rastlanan maddelerden biridir inci. Kendine has ve saf rengi sedef rengidir. Ayrıca bu eşyanın yaklaşık %90’ından fazlası “Kalsiyum Karbonat” maddesinden meydana gelir. İnci, çıkarıldığı yer anlamında bazılarımızı şoka sokabilir. İnci, deniz ve okyanuslarda yaşayan yumuşakçaların içlerinde oluşan bir canlıdır. Evet yanlış duymadınız canlı. Hatta uygun ortamı sağladığınızda çoğalmaya devam edebilir. Bunun için onu kadife bir kumaşa sarıp çekmecenizde saklamanız yeterli olacaktır.
Bir anlamda inci üreticisi yumuşakçaların en başlarında istiridye gelir. Ilıman ve sıcak bölgelerde yaşayabilen deniz yumuşakçalarının içlerinde her zaman doğal bir süreçte oluşan incilerin bulunması kolay bir şey değildir. Bu zorluktan dolayı da yüzyıllar boyunca keşfedildiği zamandan beri inci, değerli bir süs eşyası, hatta bir ziynet halini almıştır. Doğal biçimde oluşanların yanı sıra günümüzde yapay olarak üretilen inciler de üretilmekte ancak doğalı gibi parlamamakta, ürememektedir.