Genetik düzenleme teknolojisi, gelecekte antibiyotikleri değiştirebilir
Bilim insanları, GM bakterileri ile mücadele ediyorlar. Doktorlar ve araştırmacılar, ilaç direncinin kötüye gitmesi ve dünyaya yayılmasıyla birlikte, yeni antibiyotik ve antibiyotik alternatifleri bulmak için zamana karşı yarış halindeler. Çünkü antibiyotikler, hastalıkların tedavisinde doktor tavsiyesinin yanında insanların bilinçsizce kullanmalarına da oldukça fazla sahne oluyor. Özellikle endişe edilen bir bakteri süperubüsü olan, Clostridium difficile veya C. difficile – hastanelerde ve bakım evlerinde ölümcül enfeksiyonlara neden olabilecek bir bakteridir. Bilim insanları şimdi, CRISPR gen düzenleme teknolojisini zararlı bakterileri öldürmek için kullanan bir “hap” üzerinde çalışıyorlar. Genetik düzenleme teknolojisi, gelecekte antibiyotikleri değiştirebilir.
Probiyotik bir ilerleme olarak kabul edilen teknoloji henüz emekleme aşamasında. Henüz hayvanlar üzerinde deneyleri bile yapılmış durumda değil. Anlayacağınız şu ki geleceğin teknoloji ürünü ancak asla imkansız değil. CRISPR hapının yaratıcısı olan Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden bir gıda bilimcisi olan Jan-Peter van Pijkeren; “Bu hap sıvı halde de verilebilir. Antibiyotiklerin dezavantajı, bağırsak mikrobiyal oluşumunu tüketen ve yok eden bir balyoz görevi görmesi. Bunun yerine ilgilenilen mikrobu özel olarak ortadan kaldırmak için bir neşter kullanın daha iyi” dedi.
Antibiyotiğe dirençli bakterileri yenmek için CRISPR’yi kullanmanın arkasındaki fikir, yararlı bakterilerin arada zarar görmeden tek bir mikrobu öldürebilmesidir. Texas Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi Direktörü Herbert DuPont şunları söylüyor: “Hastaları bir hastanede bir araya getirdik. Ve bu süreç boyunca birçoğuna antibiyotik verdik. C. difficile ile ilgili bir takım problemler yaşadık. Bu iş böyle işler.”
Van Pijkeren, probiyotik sıvı veya hap yoluyla vücuda özelleştirilmiş bir CRISPR mesajı gönderebilen bir virüs oluşturmayı planlıyor. Bağırsak yoluna girdiğinde, virüs çıkıp C. difficile’yi enfekte edecek. İlacın içindeki “mesaj”, bakterilerin kendi kendilerini yok etmelerine neden olacak. Bazı bilim çevreleri bu tür ilerlemeler konusunda heyecanlı olmasına rağmen, CRISPR-Cas9 teknolojisinin insan genomunu veya insan vücudunu, ekosistemlerimizle tamamen etkileşimde diğer canlı organizmalarını düzenleyen doğal riskleri olacağını düşünüyor. Rice Üniversitesi Biyomühendislik Profesörü Gang Bao, hedef dışı etkiler olarak adlandırılan istenmeyen gen düzenlemelerinin “muhtemelen ciddi sağlık sorunları yaratan birçok genin işlevini etkileyebileceğini” söyledi. Gelecekte antibiyotik kelimesinin ve işlevinin tamamen değişeceği böylece belli oluyor.