Enerjide eksen yenilenebilir olana doğru kayıyor
Bu planın karşısında duranlar gerekçe olarak, nükleer karşıtı alınacak kararların enerji üretim maliyetlerini artıracağını dolayısıyla sağlıklı ve güvenli enerjiye erişimin kısıtlayacağını öne sürdü. Ayrıca bir diğer gerekçe olarak, yenilenebilir enerji ile üretilecek enerji için ihtiyaç duyulan ve geniş alanlara konumlandırılacak güneş panelleri ve rüzgar santrallerinin İsviçre’nin tarihi boyunca koruduğu eşsiz manzarasına bir leke gibi düşeceği endişesiydi.
Bir nükleer reaktörün tamamen işlevini yitirmesi ve hizmet dışı kalmasının on yıllarca süreceği gerçeği göz önüne alındığında bu durum şu anlama geliyor ki nükleerin yakın gelecekte çevreye ve halk sağlığına kesin denebilecek ölçüde büyük bir etkisi olmayacak. Ancak yine de içinde bu düşüncenin aksine düşünceleri de barındırmaya devam ediyor. İsviçre hükümetinin ilk kez bu fikri 2011 yılında Fukushima nükleer felaketine bir tepki niteliğinde önermesinin ardından, gelecek yıllarda yenilenebilir enerjiye yönelik tavır ve tutumda bir takım değişiklikler olduğunu görmesi de buna bir örnektir.
Yenilenebilir enerji kaynakları, daha önceden kullanıldığı yerlerde nispeten diğer enerji kaynaklarına göre pahalı ve nadir kullanım alanı olmasına karşın şimdilerde daha ekonomik ve ödenebilir olması özelliğiyle öncelikli tercih haline gelmeye başlamıştır.
İsviçre’nin ‘Yenilenebilir’ Çözüm Arayışı
İsviçre bunu neden yapıyor? Neden yenilenebilir enerjiyi bir devlet politikası haline getirecek adımları atmaktan kendini geri çekmiyor? Sebebi, İsviçre’nin yalnızca nükleer enerjiden kurtulma çabası içinde olmaksızın, reaktörlerin çevre dostu uygulamalarla sürdürülebilir ve tastamam ayakları yere basan gerçekçi bir çözüm üretebileceğini bilmesinden gelmektedir.
hep bi insan sağlığına zararlı şeyler, bırakında insanlar rahat rahat yaşasın be