Körfez ülkeleri tüketen değil, üreten olmakta kararlı
Orta Doğu ülkeleri, petrole ekonomik bağımlılıktan kurtulma arzusunun etkisiyle dayanıklı, yüksek teknolojili savunmaya dönük üretim tesisleri kurma konusunda gün geçtikçe daha kararlı hale geliyorlar.
Ekipmanlarının yabancı üreticilerden bağımsız olarak nasıl tedarik edilebileceğini göz önünde bulundurmadan jetler, tanklar, füzeler ve diğer savaş materyallerinden bol bol satın almakla geçti zaman.
Varlıklarını ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerine askeri malzeme satışı yapmaya borçlu olan firmalar, Körfez bölgesinden gelen yeni beklentileri karşılamak üzere yeni yöntemler buluyorlar.
Her ne kadar halihazırda FMS denge düzenlemeleri mevcut olsa da bu yüzeysel üretim şekli artık yeterli gelmiyor.
Orta Doğu’da endüstriyel stratejiler üzerinde çalışma yapan Amerika merkezli danışma grubu Avascent’s “Global petrol fiyatlarındaki düşüş acilen ekonomik büyüme ve zenginleştirme politikaları üzerinde durulması gerekliliğini daha da öne çıkardı” diye yazdı.
[irp posts=”7964″ name=”Yerli Savaş Gemisi MİLGEM Korveti Savaş Sistemleri Havelsan”]
Suudi Arabistan geçen yıl Suudi Vizyonu 2030’un bir parçası olarak savunma gereksinimlerinin yarısını ülke içi tedarikçilerden karşıladığını bildirmişti.
Diğer ülkeler ‘Emirlik Savunma Endüstrileri Firması (EDIC) gibi savunma geliştirme organizasyonları ya ve Qatar Science ve Technology Park gibi teknoloji parkları oluşturdular.
Fakat Körfez ülkeleri halen yerli üretim imkanları oluşturmanın başlangıç aşamalarında yer alıyorlar.
Piyasadaki oyun ne durumda
Avascent’s’in hesaplamalarına göre yalnızca Birleşik Arap Emirlikleri’nin ülke içinde savunma ve havacılık endüstrisi oluşturma kapasitesine sahip olduğu düşünülüyor. Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün orta seviyede, Irak, Umman, Katar ve Bahreyn ise düşük dereceli yerel sanayi kapasitelerine sahip ülkeler olarak görülüyorlar.
Birleşik Arap Emirlikleri aynı zamanda ülke içinde mevcut ‘uluslar arası savunma orijinal ekipman üreticileri (OEMs)’ noktasında yüksek derecede görülürken, Suudi Arabistan orta seviyede bir varlığa sahip. Bölgenin geri kalanı yabancı ülke pazarlarında düşük varlıklı olarak değerlendiriliyor.
Suudi Arabistan’ın 2016 ile 2021 yılları arasındaki hazineden 41 milyar dolar savunma yatırımı yapacağı tahmin ediliyor. Irak 36 milyar dolarlık harcama tasarısıyla üçüncü sırada gelirken, Katar 35 milyar dolarlık bir yatırım oranı ile hemen arkasından takip ediyor. Diğer ülkelerin hepsi 20 milyar doların altında kalıyorlar.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde Amerikan Elçiliği ticari uzmanlığı yapan George Messiha’nın Abu Dhabi Uluslar arası Savunma Fuarı’nda geçen hafta verdiği beyanata göre diğer Körfez ülkelerinde olduğu gibi Birleşik Arap Emirlikleri’ de bilgiye dayalı bir ekonomi geliştirmek istiyor. Yani, ülkeyi petrole olan bağımlılıktan kurtaracak ve aynı zamanda donanımlı ‘Emirlik vatandaşları’nın gelişimine katkı sağlayacak yüksek teknolojili ülke içi üretim olanakları geliştirmek.
Aynı zamanda üretim dönük geliştirimler yapmanın bir çoklarınca zorlu bir süreç olarak değerlendirildiği eklemesinde bulunan Messiha, bununla birlikte müthiş fırsatların da var olduğunu belirtti.
Sanayi dünyası çağrılara cevap veriyor
IDEX’e gelen sanayiciler, Körfeze yalnızca savunma ekipmanları satışına dönük olmayan, fakat aynı zamanda bölgede üretimi kapsayan planlarıyla birlikte geldiler.
Büyük bir Güney Afrika savunma firması olan Paramount Group uzun süredir iş yaptığı ülkelerde üretim tesisleri kurma konusunda girişim ve yatırımlarda bulunan firma aynı zamanda bu tip düzenlemelerin kendi başarısını sağladıklarına dair inanç taşıyor.
[irp posts=”2440″ name=”Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2017 için geri sayım başladı”]
Paramount’un sahibi Ivor Ichikowitz “Üretimini yaptığımız ekipmanların bir çoğu 25-30 yıllık kullanım süresine sahipler, dolayısı ile bir devletle ilişkiye girdiğimiz zaman bu ilişki evlilik özelliği taşımaya başlar” diyor. “Ve bunu gerçekleştirmenin en iyi yolu, üretimi müşterinin ülkesinde tesis etmektir” diye ekliyor.
Örneğin; Paramount Kazakistan’da bölgenin, belki de dünyanın en büyük zırhlı araç fabrikasını kurdu.
Amerikan otomotiv firması AM General IDEX’e ‘Çok amaçlı Kamyonet’ aracı getirdi. Aracın yapımını hiçbir zaman düşünmemiş olan firmanın amacı aracı vitrine koyarak pazarın evrim sürecine dair atıfta bulunmaktı.
Firma dünya çapında bireysel gereksinimlere dayalı olarak kamyon satışı gerçekleştirmek istiyor. AM General yalnızca araç üretip sattıktan sonra çekip gitmeyi değil, fakat aynı zamanda ilgili ülkede üretim tesisleri kurmayı, üretim zinciri tedarik etmeyi ve ömürlük lojistik koşulları oluşturmayı istiyor