Veri merkezleri:
Geçmişi büyük bilgisayar odalarına dayanan veri merkezleri, bugün gelinen noktada şirketler için üretim tesisleri kadar önemli oldular. Günümüzün zorlu rekabet koşullarında hem ürün ve hizmetlerin sunumunda hem de günlük operasyonların gerçekleştirilmesinde veri merkezleri stratejik önem taşıyor. Veri merkezlerinin geçirdiği hızlı değişimin altında yatan en önemli nedenlerin başında ise kurumların daha az maliyetle daha verimli sonuçları elde etmek istemesi geliyor.
Bugün geleneksel veri merkezi hizmetlerinin yanı sıra bulut bilişim çözümlerinin gelişmesi ile birlikte veri merkezi çözümlerinde farklı alternatifler oluştu. Tüm BT altyapısının hizmet olarak temin edilebilmesi iş pratiği anlamında kısa vadede zor gözükse de zamanla tüm dünyada bu yöne doğru oluşan eğilim farklı modellerde karşımıza çıkacaktır. Artık kurumlar veri merkezi hizmetlerinde esnek çözümlerle hizmet alacaklardır.
Veri merkezlerinin verimliliğini artırma yönündeki gelişmeler de bu alandaki önemli gündem konularından biri oldu. BT konsepti ile gelişen çevreci politikaların uygulanması, enerjide tasarruf eğilimi ve BT kaynaklarının özenli kullanımı sürdürülebilir bir çevre oluşturmanın yanı sıra şirketlere maliyet avantajı ve verimlilik de sağlıyor. Uluslararası alanda yapılan araştırmalara dayanarak belirlediğimiz veri merkezi trendleri şunlar oldu:
Konsolide çözümler:
Bilgilerin daha büyük veri merkezlerinde konsolide olduğu bir eğilim önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak. Bilişim dünyasında yeni ortaya çıkan sunucu, depolama, ağ sistemleri ve yazılım gibi çözümlerinin yakınsaması yeni dönemde pazarda daha yaygın bir hale gelecek. IDC tahminlerine göre 2016 yılında bu yakınsama yıllık yüzde 54 büyüme oranıyla kurumsal bulut kurulumlarının üçte birine denk gelecek. Bunların yanı sıra 2016 yılına kadar Amerika’daki üst düzey veri merkezi alanlarının dörtte birinden fazlası hizmet sağlayıcılarına ait olacak.
Enerji verimliliği:
Dünyada yapılan araştırmalar, bilişim ve iletişim teknolojilerinin küresel ısınmaya yüzde 2 ila 2,5 arasında katkıda bulunduğunu göstermektedir. McKinsey’in yapmış olduğu tahminlere göre 2020 sonunda ICT endüstrisinin enerji tüketimi üçe katlanacaktır. Bu nedenle uzmanlar yeni veri merkezi tasarımlarında enerji tüketimini odak noktalarından biri haline getiriyor. Ayrıca sanallaştırma ve bulut teknolojilerinin de kaynakların verimli kullanılması adına önemli bir etki oluşturuyor. Sistemler büyük oranda sanallaştırdıkça fiziksel ekipman sayısı azalıyor; ek kapasite ihtiyaçları da kısa süre içerisinde çözümlenebiliyor.
Gelişen veri merkezlerinde elektrik ve mekanik tüm sistemler (jeneratörlerdeki yakıt seviyelerinden, sunucular tarafından tüketilen elektriğe ve kabindeki enerji analizörüne kadar ulaşan bir gözlem ve yönetim sistemi) bir yönetim merkezinden 7 gün 24 saat boyunca takip ediliyor.
Modüler yapılar öne çıkıyor:
Enerjinin etkin kullanımı ve hız gibi başlıklar öne çıkmaya başladıkça esnek modüler tasarımlara yönelik ilgi giderek artıyor. İhtiyacın-kadar-kullan ve kullandığın-kadar-öde modelleri bu modüler yapıların en tercih edilen örnekleri oluyor. Günümüzde taşınabilir veri merkezi modellerine yönelik inovasyonlar da geliştiriliyor.
Hibrit BT:
Bilişim dünyasında roller giderek değişecek. Uzmanlar BT departmanlarının daha fazla rol oynaması gerektiğini belirtiyor. Hibrit BT sistemini kullanan kurumların verilerin üzerindeki kontrollerini iyi bir şekilde yönetmeleri öncelik haline gelecek. BT profesyonelleri bu yeni dönemde hem kurum içindeki sistemleri hem de profesyonel olarak aldıkları destekleri yönetecek.
Veri Merkezlerinde Güvenlik:
Bilgi çalmaya yönelik uygulamalar konusunda her geçen gün daha büyük tehditlerle karşılaşılmaktadır. Güvenlik artık ağ tabanlı olmaktan çıktığı için uçtan uca güvenlik çözümleriyle önlem almak vazgeçilmez bir gereklilik olmuştur. Bu noktada, şirketler için sadece ağ bazında güvenlik sağlayan Firewall ve IPS gibi ürünlerin dışında, Web Güvenliği, Son Kullanıcı Güvenliği, Network Erişim Kontrolü, Veri Kaybı Önleme (DLP) çözümlerini de güvenlik bütününü tamamlayan parçalar olarak düşünmek gerekmektedir.
Bilgi Sistemleri Güvenlik Çözümleri kapsamında:
- Güvenlik Duvarı (Firewall) – VPN
- IPS – IDS
- Son Kullanıcı Güvenliği
- Veri Kaybı Önleme (DLP)
- Ağ Erişim Kontrolü (NAC)
- Web Filtremele & Proxy
- Şifreleme
- Mesajlaşma Güvenliği gibi üst başlıklarda pek çok farklı teknoloji ve hizmetler ön plana çıkmaktadır.
Güvenlik Duvarı (Firewall) – VPN
Http, https erişimlerine izin verildiği durumlarda şirketler buralardan gelebilecek tehditlere karşı, erişimlerinde IPS ve Web Güvenlik Ürünleri bileşenleri kullanarak kontrol ettirmelidirler.
Kurumlar güvenlik duvarı ile yerel ağlar üzerindeki kaynakları diğer ağlar üzerinden gelecek saldırılara karşı koruyabilir iç ve dış ağlar arası ağ trafiğini tanımlanan kurallara göre denetleyebilirler.
Birleşik Tehdit Yönetimi (UTM) modeli, aynı donanım üzerinde güvenlik duvarı, ağ geçidi antivirüsü, antispam, IPS/IDS, URL filtreleme gibi servisler sunarak, bu konuda önlem almak isteyen kurumlara, bir yandan pratik, hızlı uygulanabilir bir çözüm sağlarken, öte yandan maliyet ve yönetim avantajı sunmaktadır.
IPS (Intrusion Prevention Systems) – IDS (Intrusion Detection Systems)
Günümüzde işletim sisteminden ya da yazılım hatalarından kaynaklı zafiyet barındıran birçok popüler web sitesi mevcuttur ve saldırganlar tarafından zararlı kodları yaymak için kullanılmaktadırlar. Bunun dışında bot network’ün bir parçası olmuş ve ele geçirilmiş birçok bilgisayar tarafından aynı anda başlatılan DDOS saldırıları ile yine popüler siteler çalışamaz hale getirilmek, DNS saldırıları sonucunda web sitelerine ulaşım engellenmekte ya da farklı sayfalara yönlendirilebilmektedir.
IPS – IDS çözümleri ile şirketler imza ve davranış tabanlı olarak internet ya da farklı ağlardan gelebilecek saldırılara karşı koruma sağlayabilmektedir.
Web Filtreleme – Proxy
Şirket çalışanlarının iş saatlerinde web erişimlerinin kontrol edilebilmesi, günümüzde nerdeyse zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca, internet aracılığıyla yapılan web yayınları ve internet yoluyla işlenen bilişim ve diğer suçlarla mücadele edilmesi amacıyla 2007’de kabul edilen 5651 sayılı yasayla beraber bugün birçok kurumdan, şirket çalışanlarının hangi web sitelerine ulaştığının bilinmesi ve raporlanması istenmektedir. Zararsız olarak görünen/bilinen web sitelerine ulaşım bile şirket bilgisayarlarına zararlı kodların bulaşmasına neden olmaktadır.
Web Güvenliği / İçerik Filtreleme ürünleri ile beraber internete çıkan bilgisayarların şirket politikalarıyla uyumlu olarak, istenen zaman aralıklarında, belirlenen web kategorilerinde, web sayfalarına erişimi sağlanarak çözüme kavuşturulur.
Son Kullanıcı Güvenliği
Kurumlardaki son kullanıcı bilgisayarlarının bütünleşik güvenliği için kişisel firewall, antivirüs ve antispam koruması, USB gibi medyaların kullanımının engellenmesi/şifrelenmesi, bilgisayar hard-disklerinin şifrelenmesi gibi güvenlik teknolojileri özellikle günümüz dünyasında artan mobil son kullanıcıların güvenliğini sağlamaktadır. Son Kullanıcı Güvenliği, ağ güvenliğiyle birlikte kurumların güvenlik açıklarını minimize etmelerine ve tehditlere karşı daha güvenli bir altyapıya sahip olmalarına olanak sağlamaktadır.
Veri Kaybı Önleme (DLP)
Bilgi sızıntılarının 3 ana kaynağı olarak aşağıdakiler gözlemlenmektedir:
- Kurum içindeki iyi niyetli çalışanlar,
- Kuruma dışarıdan yönelebilecek hedefli saldırılar
- Kurum içindeki kötü niyetli çalışanlar
Birçok durumda ise veri sızıntılarının nedeni bu faktörlerin bileşimi şeklinde olmaktadır. DLP (Veri Kaybı Önleme), bilgi güvenliğinde değerli verilerin başkalarının eline geçmesini engellemek üzere tasarlanan teknolojiye verilen isimdir. Merkezi olarak yönetilen DLP sistemi, önceden tanımlanmış kaynakları koruma altına alır. Tanımlanan şirket politikaları çerçevesinde, korunan kaynaklar üzerinde yapılan tüm işlemler raporlanır ve kaynağın güvenlik gözüyle izlenmesine olanak tanır.
DLP teknolojileri değerli verinin;
- Uygulamalar üzerinden (e-mail, Webmail, IM, P2P, Skype)
- Ağ sistemleri üzerinden (Wi-Fi, Bluetooth, http(s), ftp)
- Fiziksel aygıtlar üzerinden (Yazıcılar, USB Hafızalar, Faks, CD/DVD) başka sistemlere gönderilmesini engeller.
- DLP ürünleri sunucu sistemlerinde, istemcilerde, taşınabilir bilgisayarlarda çalıştırılabilir. Tüm DLP sistemi dağıtık ortamlarda olmasına rağmen merkezi olarak yönetilebilir ve raporlanabilir.
Ağ Erişim Kontrolü (NAC)
Ağ Erişim Kontrolü (NAC) kurumların iletişim ağını kullananların, ilgili kurumun güvenlik politikası kurallarına uygunluğunu denetleyen bir güvenlik teknolojisidir. NAC ile sadece şirket ağ politikalarına uyan ve güvenilir olan masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, sunucu ve PDA’ların şirket ağına bağlanmasına izin verilmektedir
İş Kurumlarına Faydaları:
- Tüm son kullanıcı makinelerinin güvenlik politikaları ile uyumluluğunu sağlar,
- Yönetilen ve yönetilemeyen cihazların güvenliğinden emin olunmasını sağlar,
- İç ağın ve konuk erişiminin güvenliğini destekler,
- Şirket politikaları ile tanımlanmış risk seviyelerine uygun şekilde güvenliği korur,
- Ağ güvenlik politikaları ile uyumsuz bilgisayarların şirket ağına erişimini engelleyerek virus, worm gibi güvenlik tehdit ve risklerine karşı koruma sağlar.
- Daha güvenli bir ağ altyapısı sağladığı için OPEX’i azaltır, büyük ölçekli alt yapı kesintilerini en aza indirger.
NAC ile
- Sadece kimlik doğrulamasından geçen kullanıcılar ağı kullanabilir,
- Kullanıcı veya kullanıcı gruplarına göre erişilecek kaynaklar ve bant genişlikleri kısıtlanabilir,
- Sektörel veya BT güvenliği ile ilgili standartlara uyumluluğun sağlandığı gösterilebilir. Kullanıcı, bilgisayarları üzerinde aşağıdaki kontroller yapılabilir:
- Antivirus ve Antispyware programlarının kurulu ve güncellenmiş olması
- Güvenlik duvarı ve politikaların güncel ve geçerli olması
- Kullanıcının işletim sisteminde hotfix ve updatelerin güncel olması
- Oyun veya dosya paylaşım programlarının kurulu olup olmadığının kontrol edilmesi
- Kurulu bulunan programların kontrol edilmesi
- Registry kontrol edilmesi
Şifreleme
Bilgilerin, e-postaların, mobil cihazların güvenliği için USB gibi medyaların, dizüstü bilgisayar hard disklerinin, veri ağlarının ve internet hatlarının şifrelenmesine yönelik çözümler günümüzde popülerlik kazanmaktadır. Bu işlerle uğraşan kuruluşlar, şirketlere; şifreleme teknolojileriyle veri hırsızlığı ya da kaybı olasılığına karşı bilgi güvenliğini sağlamasına yönelik çözümler sunmaktadır.
Mesajlaşma Güvenliği
Günümüzdeki mesajlaşma trafiğinin %50′ sinden fazlasının spam olduğu düşünüldüğünde, artan spam e-posta trafiğine karşı, e-posta güvenliğine yönelik çözümler birçok şirketin ihtiyaç duyduğu alanların başında gelmektedir. Bu konularda hizmet veren kuruluşlar, kurumlardaki kullanıcıları gereksiz mailerden korumak ve iş ile ilgili mailleri yönlendirmek için “Mesajlaşma Güvenliği” hizmetleri sunmaktadır.