Kanser hücreleri birbiriyle etkileşim kuruyor
California San Diego Üniveritesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacıların yaptığı bir araştırma kanser hücrelerinin birbirine nasıl kenetlendiklerini gözler önüne seriyor. Kanser hücrelerinin diğer kanser hücreleriyle iletişim kurduğu ve kemoterapi tedavisine karşı direnci artırarak tümörün yaşamasını sağlayan ortak bir iç mekan mekanizması aktive ettikleri görüşündeler. Yani: Kanser hücreleri birbiriyle etkileşim kuruyor. Bu araştırmaya ait bugular Science Signaling dergisi 6 Haziran sayısında online olarak yayımlanmış durumda.
Araştırmayla ilgili her şey altı yıl öncesine dayanıyor. UC San Diego Tıp Fakültesi profesörü ve Moores Cancer Center tümör immünolojisi uzmanı Maurizio Zanetti bir takım kanser çalışmaları yürütüyordu. PNAS’da kanser hücrelerinin birlikte kullandıkları bir iç mekan mekanizması olduğunu gösteren bir bildiri yayınladı. Bağışıklık hücreleri olan, özellikle de kemik iliğinden türetilmiş hücreler ile iletişim kuran memeli hücrelerine (UPR) denir. Bu hücrelerekanser oluşumunun ilk safhaları olan pro-tümöregenik özellikler kazandırır.
UPR, hücrelerde proteinlerin oluşturulduğu, arttırıldığı ve salgılanması için gönderildiği endoplazmik retikulumda (ER) çeşitli metabolik işlevleri yerine getiren proteinlere tepki olarak aktive edilir. Genellikle hücrenin yaşamının devam edip etmeyeceğinin kararını verir.
Zanetti ve kanser araştırmasında onunla birlikte olan arkadaşlarının tespitine göre kanser hücrelerinin gönderdikleri sinyaller yalnızca kemik iliği hücrelerini etkiliyor. Bu etkileşim ise ER sinyali ile Wnt sinyalinin aktivasyonu sağlanarak gerçekleştiriliyor. Bilgisi olmayanlar için ekleyelim. Wnt, birçok kanser çeşidinde karsinogenez ile bağlantılı hücresel bir sinyal yoludur.
Zanetti, yaptıkları araştırmanın kansere tedavi fikirleri üretme sürecine katkısını ise şu şekilde değiniyor: “Her bir örnekte, stres sinyallerinin alınması, hücrelerin daha iyi hayatta kalmasına neden oldu. Hücre zindeliğinin tümör mikro ortamına nasıl kazandırıldığını anlamak, besleyici açlığa ve terapilere kollektif esneklik kazandırmanın anahtar yollarından biri kanser hücreleri arasındaki işbirliğini anlamaktır.”