Eski usullerin terk edilmesi nüfusun azalmasına mı sebep oldu?
Milenyum çağı şüphesiz ki teknoloji çağı. Teknolojinin getirmiş olduğu faydaların yanı sıra pek çok zararın da hayatımıza girmiş olduğu da bir aşikar. Nüfus ve İnsan Sağlığı Araştırma Akademisinin dünya genelinde yaptığı bir araştırma sonuçlarına bakılacak olursa Milenyum, nüfus rakamları konusunda endişe duyabileceğimiz bir dönem. Son dönemde gelişmekte ve gelişmiş olan ülkelerin nüfus artış hızı ve nüfusu artırma politikalarına bakıldığında şu sonuç ortaya çıkıyor. Milenyum döneminin modern kadınları kaliteli bir iş yaşamını aile yaşamına tercih ediyor. Bu da demek oluyor ki, ekonomik sebeplerle çocuk sahibi olma yaşını daha ileri bir tarihe erteliyor. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin devletlerinin Aile ve Sosyal Politikalar gibi kurumları, çocuk sahibi olmak isteyen ve çocuk sahibi olan ailelere bir takım teşviklerde bulunuyor. Eski usullerin terk edilmesi nüfusun azalmasına mı sebep oldu?[irp]
Yüzyıllar boyunca, iş yerlerinde ulaşılmaya çalışılan kariyer hedefleri, ekonomik gerçeklikler ve son dönemde hızla ilerleyen kısırlık ve çocuk sahibi olmaya ilişkin çeşitli tedaviler aile planlamasına yaklaşım şeklimizi değiştiriyor. Bu gayet normal bir zaman ve mekan akışı. Ancak öyle bile olsa uzmanlar bu durumun demografik nüfus artışına olan etkilerine araştırıyor. ABD’ de 1.214 kişi üzerinde yapılan bir araştırma sonuçlarına göre milenyum nüfus artışı ile ilgili bir rapor yayınlandı. Bu raporda, Healthline, Amerikan ebeveynliğinin nasıl büyük ölçüde değiştiğini ve önümüzdeki birkaç yıl içinde nasıl bir değişim göstereceğini araştırıyor. [irp]Healthline raporundaki önemli bulgular şunlar:
-Milenyum döneminde bir kadın ve erkek, aile oluşturmayı erteliyor.
-Kadınların yüzde 53’ü, gelecekte bir çocuğa yeterli maddi imkânları sunma konusunda kararsızlıklarına dikkat çekerek yumurtalarını dondurmayı düşünüyorlar. Eğitime ve sağlığa (yüzde 25 oranında) odaklanıyorlar.
-40 milyondan fazla kadın, bir kadının doğurganlığıyla ilgili olan ve yüzde 68′ i 35 yaş üzerindeki kadınlardan oluşan IVF gibi tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğunun farkında değil. Binlerce kadının hamile kalmak için IVF yardımı almaya ihtiyacı var.[irp]
Nesiller boyu aile planlaması
1946-1964 yılları arasında nüfus ve aile planlaması durumu çokta psikolojik temellere dayanmıyordu. Bu dönemler arasında sanayileşme hamlesi için gereken çalışan insan ihtiyacını karşılamak amaçtı. 1982-1999 yılları arasında doğan ve halen 18-34 yaşlarındaki kişilerin yaşadığı dönem bu dinamiği tamamen değiştiriyor. Bunu da uzmanlar aile kavramı ve nüfus artışının son dönemde tamamen değişmiş bir algı içine bürünmesiyle açıklanabilir olduğunu söylüyor.[irp]
“Milenyum kadınları ve erkekleri kariyerlerindeki başarıya odaklanıyor, teknolojinin çevrimiçi tanışma imkanı sunması ise ilişkileri daha rahat hale getiriyor. Zorlu ekonomik özgürlüğü sağlamaya çalışma çabaları ise bu durumu daha da zorlaştırıyor ve çocuk sahibi olma yaşını ileriki yıllara taşıyor.” diyor Valerie Landis