Jüpiter’in güneş sistemindeki en eski gezegeni olduğu teorisinin gerçek olduğu kanıtlandı
Uluslararası bir grup bilim insanı, Jüpiter’in güneş sistemindeki en eski gezegen olduğunu keşfetti. Jüpiter’in güneş sistemindeki en eski gezegeni olduğu teorisinin gerçek olduğu kanıtlandı. Demir meteoritleri üzerindeki tungsten ve molibden izotoplarını incelediler. Münsterin Üniversitesi Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı ve Institut für Planetologie’den bilim insanlarından bir ekip oluşturuldu. Ekip, meteoritlerin birlikte var olan fakat genetik olarak farklı iki nebular rezervuardan oluştuğunu keşfetti. Güneş sistemi oluştuktan 1 milyon ile 3-4 milyon yıl sonra ayrıldı.
Thomas Kruijer, Proceedings of National Academy of Sciences dergisi 12 Haziran online sayısında yer alan makalesinde şunları söylüyor:
“Bu ayırma için en makul mekanizma, Jüpiter’in oluşumu, diskte bir boşluk açılması ve iki rezervuar arasında malzeme alışverişinin önlenmesi” diyor. (yıldızlardan gelen gaz ve tozun bir düzlemi) Eskiden Münster Üniversitesi’nde bulunan Kruijer, şimdi LLNL’de. Jüpiter, güneş sisteminin en eski gezegenidir. Devasa gezegenin oluşumu için çekirdek yığılma modeli ile tutarlı şekilde güneş bulutsu gazı yayılmadan önce katı çekirdeği oluşmuştur.” ifadelerini kullanıyor. Jüpiter, güneş sisteminin en büyük gezegeni. Ayrıca onun varlığı güneş diskinin dinamikleri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Jüpiter’in yaşını bilmek, güneş sisteminin günümüz mimarisine nasıl dönüştüğünü anlamanın anahtarıdır. Bazı modeller, Jüpiter’in nispeten erken oluştuğunu öngörse de bugüne kadar hiçbir zaman tam olarak tarihlendirilmemişti.
Kanıtlar
Kruijer, “Jüpiter’den herhangi bir numunemiz yok (Dünya, Mars, ay ve asteroit gibi diğerlerinin aksine). Çalışmamızda, Jüpiter’in yaşını ortaya çıkarmak için göktaşlarının (asteroitlerden türetilen) izotop işaretlerini kullanıyoruz” dedi.
Ekip, göktaşlarının izotop analizleri sonucunda Jupiter’in katı çekirdeğinin, güneş sistemi oluşumunun başlamasından 1 milyon yıl sonra oluştuğunu gösterdi. Böylece onu güneş sisteminin en eski gezegen ünvanına kavuşturdu. Jüpiter- Hızlı oluşumuyla, diskin içindeki malzemenin içe taşınmasına karşı etkili engel oluşturarak potansiyel olarak güneş sistemimizde herhangi bir gezegen bulunmadığını açıklıyordu.(Dünya’dan daha yüksek bir kütleye sahip bir dışsal gezegen)
Ekip, Jupiter’in çekirdeğinin 1 milyon yıl içinde yaklaşık 20 Dünya kütlesi haline geldiğini gördü. Bunu takiben güneş sistemi oluştuktan sonra en az 3-4 milyon yılına kadar 50 Dünya kütlesine ulaşana kadar uzun bir süre büyümeye devam ettiğini tespit etti. Daha önceki teoriler; Jüpiter ve Satürn gibi devasa gezegenlerin, yaklaşık 10 ila 20 Dünya kütlesi büyüklüğünde katı çekirdek büyümesi gerçekleştirdiklerini savunuyordu.
Sonuç olarak, dev gaz çekirdeklerin, güneşi çevreleyen gaz benzeri disk olan güneş bulutsusunun dağılmasından önce oluşmuş olması gerekiyordu. Büyük ihtimalle bu, güneş sisteminin oluşmasından 1 milyon yıl sonra ve akabinde 10 milyon yıl sonra gerçekleşti. Çalışmada, ekip önceki teorileri doğruladı ancak göktaşlarının izotopik imzalarını kullanarak Jüpiter’in kesin bir şekilde 1 milyon yıl daha önce oluştuğunu kanıtladı.
Çekirdeğin bu hızla artması modellenmiş olsa da, oluşumlarını tarihlemek mümkün olmamıştır. Kruijer bu çalışmasıyla, “Ölçümlerimiz, Jüpiter’in büyümesinin farklı genetik mirası ve meteoritlerin oluşum zamanlarını kullanarak tarihlenebildiğini gösteriyor” dedi.