Hipersonik
Lockheed Martin’in ‘İleri Geliştirme Programları (ADP)’ 7 Haziran’da firmanın hipersonik teknolojileriyle ilgili yeni bilgiler açıklamıştı. SR-71 Blackbird hedef tanıma hava taşıtının halefi olan, vurma ve tanıma hava taşıtı SR-72 üzerinde konuşma yapıldı. SR-72, Mach 6’ya üstünlük sağlayan ve şu an itibariyle ileri hava taşıtı geliştirme bölümünde yapım aşamasında olan bir uçak. Lockheed Martin’in Aviation Week’e yaptığı açıklamalarına göre, bir roket motoru ile bir adet süpersonik jet motoru karmasından oluşan kombine devirli itme sisteminin de bulunduğu hipersonik teknolojiler SR-72 projesinin planlanan yapımının başlaması için yeterli gelişme aşamasına erişmiş bulunuyor.
SR-71’e hipersonik varis getirmek DARPA ve Hava Kuvvetlerinin (USAF) 2000’li yılların başından beri en büyük hedefiydi. Nihayet USAF 2013 yılında SR-72 numünesinin tasarımına başlandığını açıklamıştı. Fakat o tarihten bu yana programla ilgili pek bir bilgi alamamıştık. Şimdi ise tüm bildiklerimizi bir araya getiriyoruz.
2006 yılında Lockheed, Aerojet Rocketdyne ile işbirliği yaptı. Bu iş birliği kombine devirli motor sisteminin yapımını sağlamıştı. Bu sistem standart türbinlerin modifiye edilmiş haliydi. Bir roket motoru ile scramjet’in elemanlarından yapılmış olan kombine devirli motorun yer testleri 2013 ile 2017 yılları arasında gerçekleştirildi.
Gelecek hipersoniklerde
İleri hava taşıtı bölümü aynı zamanda insanlı ya da uzaktan kumandalı uçuş araştırma taşıtının (FRV) tam ölçekli geliştirimini başlatmaya da yaklaştı. Boyut itibariyle F-22’lere benzer olan bu FRV tam kombine devirli itme sistemi yedeğine sahiptir. Lockheed uçan bir FRV’yi 2020’nin başlarında başaracaklarına inanıyor. Ve 2030 gibi de SR-72 modeli uçuşa hazır hale gelecek. İlk uçuşlarla ilgili daha fazla bilgi açığa çıktıkça SR-72’nin heyecan verici özellikleriyle ilgili daha fazla şey göreceğiz.
Lockheed Martin yetkili başkan yardımcısı ve Skunk Works genel müdürü Rob Weiss bu hafta Aviation Week’e yaptığı açıklamada “Son 20 yıldır hipersoniklerin yapımına 2 yıl uzakta olduğmuzu söylüyoruz, fakat tüm söyleyebileceğim şey şu: teknoloji olgunlaşmış durumda ve biz de, DARPA ve diğer servislerle birlikte bu imkanı hava kuvvetlerimizin eline olabildiğince erken teslim etmek için sıkı bir çalışma yapıyoruz” dedi.
Hipersonik uçaklar 4.800 km/saat hızla uçuş yapabiliyorlar. Bu yönleriyle uzun mesafeli ve küresel anlamda aciliyet gerektiren durumlarda nakliye seçeneği haline geliyorlar. Aslında 1967 yılında gerçekleşen X-15 uçuşunun başlamasıyla Amerikan hipersonik araştırmaları temel anlamda durgunluk dönemine girmişti. Fakat şimdi NASA’nın X-Uçakları programını tekrar gündemine alması ve hem askeri, hem de sivil birimlerin dinamik dış uzay yarışı nedeniyle bu teknolojiyle ilgileniyor olmaları nedeniyle gelecek yıllarda hipersonik araçlarda araştırma ve geliştirme rönesansı yaşanacağı aşikar.
