Tuz hakkında bildiklerinizi unutturacak yeni çalışma
Uzun yıllar boyu fazla tuz tüketimi, bunun sonucu olarak susuzluk hissetmek ve daha fazla su içmekle ilişkilendirildi. Ancak Rus kozmonotlarının uzayda yaşam için eğitim gördükleri yeni bir araştırmada, bu köklü düşünce tepe takla oldu. Tuz hakkında bildiklerinizi unutturacak yeni çalışma tamamlandı. Araştırma sonucunda, vücutların korunması ve kendi suyunu üretmeye başlamasından dolayı, 24 saat içinde artan tuz alımının aslında denekleri daha az susuz bıraktığı görüldü.
Uzay seyahatlerinde kozmonotların ne kadar tuz alacağının belirlenmesinden daha önemli bir sebebi olabilir elbette. Özellikle ABD ve Almanya’daki bilim insanlarının görüşleri bu konuda önemli tespitler içeriyor. Bu bilim insanlarına göre obezite, şeker hastalığı ve kalp rahatsızlığı tedavilerini iyileştirme konusunda da tuz tüketimi bir fikir verebilir.
Biri kozmonotlarla, bir diğeri de farelerde yapılan iki takip deneyi, Tennessee Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Jens Titze’nin yıllar süren araştırmalarına dayanıyor. Titze ilk olarak 1994 yılında stajyer kozmonotlar üzerine çalışmaya başladı. Sodyum seviyeleri ve idrar üretiminin olması gerektiği gibi birbirine bağlı olmadığını fark etti. Bilim insanları, daha fazla tuz (sodyum klorür) almanın susuzluğunu arttırdığını ve vücudumuzdaki sodyum düzeylerini dengelemekle görevli olan suyun miktarını artırdığını düşünüyorlar. Bu stajyer kozmonotlarla yapılan ilk çalışma değildi. İlkinde Mars görevi olan kozmonotlara bir diyet uygulandı. Bu diyete göre kozmonotlara 6, 9 ve 12 gram arasında değişiklik gösteren tuz alımı kontrollü bir diyet verildi. Bulguların pek çoğu beklendiği gibiydi: Mürettebat daha fazla tuz yediğinde daha fazla tuz attılar. İdrar hacmi arttı ve vücuttaki sodyum seviyeleri istikrarlı kaldı. Tam da olması gerektiği gibi.
Bu çalışmaların bilim yani nesnel bilgiler olduğunu göz önünde bulundurursak, bunlardan ne anlam çıkarmalıyız?
Öncelikle yüksek tuzlu diyetler ile kilo artışı arasındaki bağlantıları tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Aslında fazla içki içmiyorsak, yüksek tuzlu diyetlerin daha fazla sıvı alımıyla kilo artışına götürdüğü iddiasının temelini sarsabiliriz. Yani suyu vücutta tuttuğu doğru ancak vücudun kendi ürettiği su bile dışkılanıyorken bunu sorun etmek çokta akıllıca olmaz sanıyoruz ki…
Dahası, yüksek glukokortikoid seviyeleri, tip 2 diyabet ve kas kaybı gibi durumlarla direk olarak bağlantılıdır. Bu nedenle, diyetimizde çok fazla tuz kullanmanın tehlikeleri hakkında daha fazla bilgi edinmek zorundayız. Bu durum doktorlar tarafından önceden hastalıklar özelinde kişiye özel olarak belirlenmelidir.
Araştırma, üre işlevini daha önce öngörülenden daha önemli görüyor ve vücuttaki su homeostazı sürecinde, su seviyelerinin dengede tutulması için yeni fikirler sunuyor.