Kapsamlı bakış
Apple Pay, Android Pay ve Amiibo gibi servislerde de bulunan ‘tıkla ve geç’ tarzındaki servislerin ne işe yaradıklarını düşündünüz mü hiç? Basitçe anlatmak gerekirse NFC, internet bağlantısı gerektirmeyen, yakın mesafeli iletişim teknolojisini mümkün kılan kablosuz veri transferine verilen isimdir. Oldukça basit ve hızlı çalışan bu sistem, işleri de aynı oranda hızlandırır.
NFC nasıl çalışır?
Söz konusu teknoloji gayet basittir: radyo frekansı tanımlaması (RFID) teknolojisinin evrilmesiyle oluşturulan bu teknolojide NFC chip’i kablosuz bir ağın parçası olarak işlev görür. Diğer chip tarafından aktive olunduğunda, birbirlerine birkaç santimetre kadar yaklaştırılan cihazlar arasında veri transferi gerekleşir.
Eşleştirme için kod gerekli değildir zira çok düşük oranlarda çalışan chipler kullanılır (ya da pasif olarak). Bu iletişim biçimi, diğerlerine oranla güç harcaması açısından çok daha verimlidir.
Temel olarak NFC, yetkilendirilmiş kartlarımızın ve cihazlarımızın tanımlanması işlevini yerine getirir (hatta banka hesapları ve diğer kişisel bilgileri de kapsayacak şekilde kullanılabilir).
NFC’nin şu anki kullanım şekli nasıldır?
Temassız ödemelerde kullanılan ve kredi kartları içerisinde depolanan NFC chipleri, yeni bir şey değil. Fakat biraz daha yeni bir uygulama şekli, NFC’nin akıllı telefon, ve hatta akıllı saatlerle birlikte kullanılarak, cüzdanlarımızın bütünüyle dijital hale getirilmesi oldu.
Teorik olarak her mobil işletim sistemi üreticisi, özgün NFC fonksiyonu sunan uygulamalara sahiptirler. Android kullanıcıları bunlar arasından seçim yapma noktasında en geniş imkana sahip olanları. En çok bilinen seçenek olan Android Pay, bir çok telefon ve saatte çalışır ve temassız ödemelerde kullanabileceğiniz bütçe erişimine imkan verir.
Benzer şekilde çalışan Samsung Pay şu an itibariyle Amerika’da geçerli olmakla birlikte İngiltere’ye de genişletileceği söyleniyor. Türkiye’ye ne zaman geleceğini düşünmek bile istemiyorum.
Fakat NFC’nin telefonlardaki işlevselliği sadece ödemelerle de sınırlı değil. Aynı zamanda Adroid Beam adlı bir uygulama var ki, 2011 yılında Android Ice Cream Sandwich 4.0 işletim sistemine yerleştirilmiş, ve o gün bu gündür resim, kişi listesi aktarımı gibi işlemlerin yanında konum belirtme gibi fonksiyonları yerine getirmesiyle bilinir.
NFC’nin Apple cephesindeki durumu da benzer şekilde iPhone 6 ve 6S’den bu yana faaliyettedir. Apple Watch ve Watch 2’de de NFC kullanımı söz konusu olmakla birlikte, yalnızca Apple Pay’in kullanımıyla sınırlı kalmıştır (En azından bugüne değin).
Android Pay’e oldukça benzeyen bu sistemde kullanıcıların kredi ve banka kartlarını cihazlarıyla ilişkilendirmeleri sağlanarak, telefonlarını temassız okuyucularla birlikte kullanmaları mümkün hale gelmiş olur.
Son olarak Microsoft Windows 10 Mobil işletim sistemini kullanmayı tercih edenler için söyleyelim: Microsoft Wallet ödeme sistemi de NFC ile kullanılabilecek (Tabii yalnızca Amerika’da).
Ne tip cihazınız olursa olsun, yerel süpermarket, tren istasyonu ya da cafe gibi temassız ödemeleri kabul eden yerlerde telefonunuzun NFC chip’i ile ödeme yapabilirsiniz.
Yapmanız gereken tek şey telefonunuzu temassız ödeme terminaline yaklaştırmak ve hemen sonra tıpkı kredi kartını slipten geçirir gibi ödemeniz tamamlanmış olacaktır.
NFC chiplerinin cüzdanlarımızdaki tüm kartların yerini alması oldukça yüksek bir ihtimal.
