Pekin’deki kirli sis tabakasına iklim değişikliklerinin sebep olduğu tespit edildi
Hatırlarsanız 2013 yılının kış mevsiminde, Doğu Çin’de bulunan Pekin ve diğer nice şehir, gözleri oldukça rahatsız eden, gri, yoğun bir sis tabakasının içerisine gömülmüştü. Ölçülen hava kirliliği, olması gereken değerlerin çok üzerindeydi. Bu süre boyunca hükümet tarafından bir çok önlemler alındı. İnsanlara, kapalı mekanlarda kalıp dışarı çıkmamaları söylendi ve yollar kapatıldı. Yüzlerce insan solunum yollarında yaşadıkları rahatsızlıklar sebebiyle hastanelere kaldırıldı. Bazı günlerde sis o kadar kötüydü ki, gri tabakayı uydu fotoğraflarından bile görmek mümkün oluyordu.
O günlerde yayınlanan haberlerde ve makalelerde “airpocalypse” (hava kıyameti) adlı bu belanın ana sebebinin, Çin’deki kömür kullanımına bağlı artan emisyon miktarı olduğu varsayılıyordu. Ancak Science Advances ‘de dün yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, bu varsayım hikayenin sadece küçük bir kısmı. Diğer suçlanacak faktör ise iklim değişikliği.
Buzullar, kar yağışları ve rüzgarlar arasındaki ilişki
Olay şu ki; Kuzey Buz Denizi’nde (Arktik) bulunan buzullar küçülmekte ve buna bağlı olarak Sibirya’da kar yağışları artmakta. Bu durum ise, Doğu Çin’deki sis tabakasını temizleyen kış musonu rüzgarlarının yönünü değiştirerek, havadaki kirliliğin artmasına sebebiyet veriyor. Yapılan çalışma, küresel iklim değişikliklerinin, yerel düzeyde hava kalitesini doğrudan etkileyebileceğini göstermekte, bununla birlikte ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmak üzere birlikte çalışmalarını teşvik etmektedir. Kısaca çalışma, Çin’in yaşadığı problemlerden ibret alınarak, iklim değişikliğinin sadece uzun vadeli bir problem olarak görülmemesini vurgulamakta.
Davis Üniversitesi Kaliforniya Hava Kalitesi Araştırma Merkezi direktörü Anthony Wexler, “Deniz üzerindeki buzulların azalması daha fazla suyun buharlaşmasına sebep olur. Buharlaşan sular, atmosferi daha nemli hale getirerek, Sibirya üzerindeki kar yağış miktarını arttırır. Kar yağışı ise güneş ışıklarıyla birlikte bütün enerjiyi uzaya doğru yansıtır. Bu durum ise Doğu Asya Kış Muson Rüzgarı’nın modelini ve şiddetini değiştirir. Bu rüzgarın değişmesi ise, Doğu Çinde kirli havanın birikmesi anlamına gelmektedir.” dedi.
Korelasyonlar yardımıyla felaket öncesi önlemler almak mümkün
Yapılan çalışmalar, Çin’in havalandırılması, deniz üzerindeki buzullar ve kutup bölgelerindeki kar yağışlarının doğrudan bir bağlantısı olmadığını, ancak aralarında bir korelasyon olduğunu göstermektedir. Stanford Üniversitesi Carneige Enstitüsü’nde Küresel Ekoloji Bilim Dalı’nda doktora sonrası araştırmacı bilim adamı Geeta Persad, “Araştırmacılar bu korelasyonların tam olarak neden var olduğunu daha iyi anlamaya çalışmalıdır. Ayrıca bu bilgileri, gelecekte yaşanacak hava felaketlerinin tahmininde kullanıp kullanamayacağımızı anlamamız gerekmektedir. Bu öngörünün sağlanmasıyla birlikte, yerel yetkililer can kayıplarının ve insanlar üzerindeki kötü etkilerin önüne geçebilecek kaynaklara sahip olabilecektir.” dedi
[irp posts=”8341″ name=”İklim değişikliği gözleminde süper bilgisayar kullanılıyor”]
Bu çalışmadaki en önemli nokta, sorunun Çin’in ötesinde bir problem oluşu. Küresel ısınma azaltılmazsa veya durdurulmadığı sürece, dünya çapında çeşitli bölgelerde benzer hava problemleri oluşmaya devam edecektir. Mendoza, “Gerçek şu ki, bütün dünya birbirine bağlı. Tek bir şehir veya tek bir ülke olarak değil, bir dünya topluluğu olarak meydana gelen bu etkileri birlikte düşünmek zorundayız” diyor.
 bulunan buzullar küçülmekte ve buna bağlı){kind=link}