Cloud Foundry servis
Microsoft yaptığı duyuruyla kar amacı gütmeyen açık kaynaklı Cloud Foundry servis platformu projesine katıldığını bildirdi. Proje şu an itibariyle Fortune 500 firmalarının yarısı tarafından kullanılıyor.
Microsoft’un katılımı ‘Gold Üyelik’ statüsünde olacak. Tıpkı projeyi destekleyen Google (geçtiğimiz Aralık ayında projeye katıldı ve aynı zamanda vakfın eski CEO’su Sam Ramji’yi bünyesine kattı), Huawei, Ford, GE Digital, NTT, Philips ve Swisscom gibi.
Geçen hafta beyanat veren Cloud Foundry Foundation’ın CTO’su (Chief Technology Officer / Teknoloji Müdürü) Chip Childers, Microsoft’un resmi proje destekçileri arasına dahil olmasının, projenin artık hiper ölçekteki bulut sistemlerin en büyük iki biriminin desteğini kazandığı anlamına geldiğini söylüyor. Yani Google ve Microsoft’un (Tabii bu katılım aynı zamanda Microsoft ve Google’ın kuruluşların kendi platformlarına yönelik eğilim içerisinde olduklarını gördükleri anlamına da geliyor).
Burada yer almayışıyla dikkat çeken firma ise Amazon. Childers “Onları da aramızda görmek isteriz” diyor. Fakat tabii Amazon açık kaynaklı alan konusunda yavaş yavaş daha aktif hareket etmeye başlamakla birlikte, vakfa ne zaman katılacağı konusunda herhangi bir netlik de yok.
PostgresSQL ve MySQL
Microsoft’un Azure ürünü başkanı Corey Sanders’ da yaptığı açıklamada bu hafta Silikon Vadisi’nde yıllık toplantısını gerçekleştirecek olan vakfa katılmanın firmaya daha derin kapsamlı çözümler sunmak, bu topluluğu büyütmek ve Cloud Foundry’nin entegrasyonunu genişletmek için fırsat vereceğini söyledi. Özelde bunun anlamı şu; PostgresSQL ve MySQL için Azure Database’le sunucu uygulamalarını Cloud Foundry tabanlı uygulamalarla entegre etmek. PostgresSQL ve MySQL, Microsoft’un birkaç hafta önce Build geliştirici konferansında uygulamaya koyduğu iki servisin adı. Firma aynı zamanda bugün Cloud Foundry komut satırı araçlarının artık Build’de de lansmanı yapılan ‘Azure Cloud Shell’de kullanılabileceklerini duyurdu.
Bu yılın başlarında Deis’i satın alan Microsoft, Cloud Foundry ile derin iş ilişkileri olan bir geliştirici ekibini de işe aldı. Aynı zamanda geliştiricilerin ISVleri ve SaaS satıcılarını, Cloud Foundry’de olduğu gibi platformlar üzerinde çalıştırabilecekleri uygulamaları kolayca yapmalarını sağlayan ‘Open Service Broker API’yi de almıştı. Bu API, OpenShift ya da Kubernetes olarak adlandırılıyor. Deis’in Microsoft’a, Microsoft’un da Foundation’a katılmasıyla Sanders zaman içerisinde Service Broker’la ilgili daha fazla destek verileceğini söylüyor. Microsoft aynı zamanda Open Service Broker çalışma grubuyla da resmi olarak birleşiyor.
Microsoft’un Cloud Foundry Foundation’a erken dahil olmasının sebebini açıklayan Sanders, firmanın topluluğu daha yakından tanımak ve daha derin ilişkiler kurmak olduğunu söylüyor.
Aynı zamanda Microsoft’un bir dizi Cloud Foundry projesinde de aktif olduğunu belirtmekte fayda var. Dolayısı ile bu katılım, daha çok bu ilişkinin adını koymak anlamını ifade etmiş oluyor.
